Merhaba,
Dostevi Projesi: Sokak Hayvanları İçin Hep Birlikte
Projenin Amacı ve Kapsamı:
Dostevi Projesi, sokak hayvanlarının barınma, bakım ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan kapsamlı bir sosyal sorumluluk projesidir. Bu proje, toplumun sokak hayvanlarına olan bakış açısını olumlu yönde değiştirmeyi ve hayvanlarla insanlar arasında daha güçlü bir bağ kurmayı hedeflemektedir.
Projenin Başlıca Hedefleri:
Sahiplendirme ve Sonrası Destek: Sokak hayvanlarını güvenli ve sevgi dolu yuvalara kavuşturmakla kalmayıp, sahiplendirme sonrasında da hayvanların barınma, bakım ve beslenme ihtiyaçlarının düzenli olarak takip edilmesini sağlamak, destek olmak.
Duygusal Bağların Korunması: Evlerinde hayvan bakamayacak durumda olan kişilerin, dostevleri aracılığıyla hayvanlarla sürekli etkileşimde bulunmalarını ve bu sayede hayvanlarla olan duygusal bağlarını korumalarını teşvik etmek.
Çocuklarda Duyarlılık Geliştirme: Dostevi'nde barınan hayvanların bakımıyla ilgilenen çocukların sorumluluk bilincini geliştirmek ve onlara hayvanlara karşı duyarlılık kazandırmak.
Dostevi Projesi, sokak hayvanlarının yalnızca sahiplendirilmesini değil, aynı zamanda sahiplendirildikten sonra da yaşam kalitelerinin korunmasını hedeflemekte, bu sürecin her aşamasında toplumun aktif katılımını desteklemektedir. Proje, evlerinde hayvan bakamayacak durumda olan kişilerin de dostevi üzerinden hayvan sahiplenmesini ve bu hayvanlarla güçlü bağlar kurmalarını amaçlamaktadır.
Dostevleri Yeni Konsepti:
İsim Değişikliği: "Barınak" kelimesinin yerine daha pozitif ve sıcak bir anlam taşıyan "dostevi" ismi kullanılacak. Bu değişiklik, hayvanların geçici bir konaklama yerinde değil, kalıcı bir dostluk yuvasında olduklarını vurgulayacak.
Dostluk Köprüsü: Evlerinde hayvan besleyemeyen kişilerin dostevleri ile düzenli olarak ziyaretler yapabilmeleri, burada hayvan sahiplenmeleri, hayvanlarla vakit geçirebilmeleri ve duygusal bağlarını koruyabilmeleri sağlanacak.
Sokak Hayvanlarının Yaşam Hakkını Savunuyoruz
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) sokak hayvanlarına yönelik ötenazi yasası hakkında yapılan görüşmeler, toplumun geniş kesimlerinde endişe ve tepkiyle karşılanmıştır. Sokak hayvanlarının yaşam haklarını savunmak, hem etik hem de insani bir zorunluluktur. Bu yasa tasarısının kabul edilmesi durumunda, sokak hayvanlarına yönelik şiddet ve ihmallerin artacağı kaygısını taşımaktayım.
Öncelikle, hayvanların da duyguları olan canlılar olduğunu unutmamalıyız. Onlar da acı çekebilir, korkabilir ve sevebilirler. İnsanlar olarak bizlerin, bu canlılara karşı sorumluluğumuz bulunmaktadır. Sokak hayvanlarının yaşam koşullarının iyileştirilmesi, kısırlaştırma, aşı ve bakım gibi tedbirlerin alınmasıyla mümkündür. Bu şekilde, sokak hayvanları sorunu insani yöntemlerle çözülmüş olur.
Ötenazi, köklü ve kalıcı bir çözüm değil, aksine sorunun üzerini örten geçici bir uygulamadır. Sokak hayvanlarının nüfusunu kontrol altına almak için kısırlaştırma kampanyaları daha etkili ve insancıldır. Başarılı örnekleri dünya genelinde görmekteyiz. Örneğin, Avrupa'daki birçok ülkede sokak hayvanları kısırlaştırma yoluyla kontrol altına alınmış ve bu uygulama, hayvan popülasyonunu sürdürülebilir bir şekilde azaltmıştır.
Ayrıca, ötenazinin etik boyutunu da göz ardı edemeyiz. Bir canlının yaşamına son vermek, sadece bu konuda yetkin kişiler tarafından ve çok özel durumlarda düşünülmesi gereken bir uygulamadır. Sokak hayvanları açısından ise, sadece yaşam alanı bulamamak ya da insanlarla uyumsuzluk nedeniyle böyle bir uygulamanın gündeme gelmesi kabul edilemez. Her canlı, doğuştan gelen yaşam hakkına sahiptir ve bu hak, biz insanlar tarafından keyfi olarak elinden alınmamalıdır.
Sokak hayvanları ile ilgili olarak toplumda farkındalığın artırılması, eğitim kampanyaları düzenlenmesi ve bireylerin bu hayvanlara karşı duyarlı hale getirilmesi de önemlidir. Hayvan hakları savunucuları, sivil toplum kuruluşları ve devletin işbirliği içinde hareket etmesi, sorunun kalıcı ve insancıl çözümlerle ortadan kaldırılması için gereklidir.
Sonuç olarak, sokak hayvanlarına yönelik ötenazi yasası, insani ve etik değerlere aykırıdır. Bu yasa tasarısına karşı çıkmalı, sokak hayvanlarının yaşam haklarını savunmalı ve onlara insancıl çözümler sunmalıyız. Toplum olarak, bu canlıların da bizimle birlikte yaşama hakkı olduğunu unutmamalı ve onlara sahip çıkmalıyız. Sokak hayvanlarının yaşam hakkını korumak, hem insanlık görevimiz hem de vicdani sorumluluğumuzdur.
22.07.2024
Sevim DALGIÇ GÜL